Servet Somuncuoğlu Uçmağa Vardı


Servet-Somuncuoglu

Türk Dünyasının son dönemde yetiştirdiği araştırmacı-yazar, belgesel yapımcısı, fotoğrafçı Servet Somuncuoğlu, geçirdiği ani bir kalp krizi sonucu Uçmağa vardı…
Tüm Türk Dünyasının, ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun…

Kök Tengri tüm uğraş ve çabalarını kutlu kılsın.
Alaş

“8 farklı alanda 5 binden fazla kaya resmi, binden fazla eski Türk mezarı kurgan ve şu ana kadar tespit ettiğimiz 50 civa­rında yazıta rastladık. Bu ilk olarak şunu gösterir: Anadolu’da Türkle­rin varlığının tartışılamaz tarihi M.Ö. 3000 yılıdır ve belgelenmiştir. İkinci olarak Türkler tarihin en eski çağlarından beri Anadolu’ya gelip gitmişler, göçler yatay ve dikey ola­rak devam etmiştir. Üçüncü olarak da Anadolu Türk tarihi baştan yazıl­mak zorundadır. Anadolu Türk tari­hini Müslüman Türk tarihi olarak yorumladığınızda 1071’dir ama Türk tarihi olarak yorumladığınız da bu tarihi çok eskilere götürmek zorundayız. Çünkü 5-6 yıl boyunca topladığımız veriler bize diyor ki: “Tarih yeniden yazılmalıdır”. Kaya resmi alanları, bütün tarih kurgusu­nu değiştirebilecek öznelliğe, özgür­lüğe ve yeterliliğe sahiptir.”

Servet SOMUNCUOĞLU

Gök Tanrı İnancının Bilinmeyenleri | Günnur Yücekal Arpacı



Gök-Tanrı İnancı üzerine Altay’da alan araştırması yaparak yüksek lisans tezini tamamlamış ve “Mevlevilik’te Şamanizm İzleri” adlı kitabını yayınlamış olan Günnur Yücekal Arpacı, halen bu konu üzerinde doktora yapmaktadır. Yazarın bu yeni çalışması da, Akay Kine’nin verdiği bilgiler doğrultusunda, Gök-Tanrı inancının anlamlar dünyası, dünya görüşü ve ritüellerine ek olarak din ve millet kavramlarının bir incelemesidir. Türk inancındaki ulus-din yapısı, aşina olduğumuz milletsiz-din anlayışıyla, Türk tefekkürünün millet ile dini aynı hamurda yoğrulmuş inancının bir karşılaştırmasıdır. “Uluslaşma” süreci, mitolojilerin oluşmasıyla doğrudan bağlantılıdır.

Toplum, mitolojiyi, mitoloji ulusları oluşturur. Mitoloji, o ulusun tüm değer yargılarını ve dünya görüşünü içeren millî bir anayasa ya da millî bir şifre gibidir. Mitolojide ne varsa, kültürde de o vardır. Millete ait mitolojiyi unutturmak, bozmak ya da değerini düşürmek üzere adını kullanmak, bir toplumun ulusal kimliğini ve duruşunu yok etmek için kullanılan silahlardandır. Mitolojisinin, ulusal varoluş destanının aşağılanmasına ses çıkarmayacak hale getirilmiş bir ulus, toprağının verilmesine ve bayrağının indirilmesine de ses çıkarmayacaktır. Çünkü bayrak, vatan kavramları o ulusun mitolojisi ile içleri doldurulmuş simgesel ögelerdir. Mitoloji yok olduğu anda vatan toprak, bayrak bir bez parçası, ulus da hiçbir ayırt edici özelliği bulunmayan insanlar topluluğudur. En önemlisi de ulusal idealleri, mitolojiler verir. Mitolojisi yok olan bir ulus, idealler uğruna ve kendi ürettiği, kendince yüksek olan değer yargıları ile hareket etmez. Sadece maddi menfaatler uğruna, yüksek değerler ve erdemler olmaksızın hareket eder.

“Siz Türkiye’deki kardeşlerimiz; iyi yaşıyorsunuz, dost yaşıyorsunuz, kendi devletinizi oluşturmuşsunuz, kendi yüce kültürünüz var, atalarınızın eski bilgi ve kültürünü koruyorsunuz. Bu nedenle siz Gök Tanrı ve Toprak Ana önünde kutsallaşmışsınız.”
Akay Kine-Altay’ın dini ve ulusçu önderi

Varoluşundan Günümüze Türkler ve İnanç Sistemleri


Dünyanın en eski kavimlerinden biridir. Tarih ve uygarlık bilinci Türklerde başladığını rahatça söyleyebiliriz. Hint kaynaklarında TURUKHA, diye adlandırılmışlardır.Ön-Türk Uygarlığının ana yurdu Hazar denizi 5 parça halinde iken (bugünkü şeklini almadan önce) Ana vatanları burasıdır. Karbon testleri hazar denizin dibinden çıkan fosillerin antrometrik ölçümleri bunu göstermektedir. Proto-Türkler ise Jeolojik değişimlerden Uray-Altay bölgesini Yurt haline getirmişlerdir. Bu bölgede Tarihin ilk piramitlerinide yapmışlardır.

TÜRK = TURUK = KUVVETLİ, GÜÇLÜ

Büyük Hun İmparatorluğundan sonra kurdukları, Göktürkler‘dir. İlk kez resmi olarak TÜRK kelimesini kullanmışlardır.

KHUN : HUN = ATEŞ

GÖK – TÜRK = TANRISAL HALK

Çeşitli Boylar:

ON……OKLAR

ÜÇ…….OKLAR

BOZ……OKLAR

OK……..UR

OK……..UZ

Onoklar Altayların Sırderya cevresinde yerleşik Otohhonlar‘dır.

ON = KOZMOS

OK = KABİLE, SOY, IRK

ONOK = KOZMİK IRK

Anadoluya ilk gelenler Oğuzlar(İÖ, 7000-8000) bir boyun adı değil birleşik boylara verilen ad ‘dır.

OK = BOY

UZ = UZLAŞIK

OK-UZ = BOYLAR BİRLİĞİ

Bizans kaynaklarına göre Anadoluya Türkiye denmesi ilk defa 9 yy. başlamıştır.IX-X yy‘larda Volga’dan Orta Avrupa’ya kadar olan bölgeye “Turkhia” denmektedir. Fakat bu Türklerin bu tarihte geldiğini göstermez. Etrüsklerin Türk olduğu bugün kanıtlıdır… Türkler atı ilk evcilleştiren ve demiri ilk işleyen toplumdur. Tarih boyunca eşyaya değil insana önem vermiştir. Benzer kültürlerde kölecilik ve ticareti varken Türk tarihinde asla kölecilik anlayışı olmamıştır. Bu durum özgürlük onurunun sadece kendilerine ait değil tüm insanlığa ait olduğu düşüncesinin bir yansımasıdır.

TÜRKLERDE DİN:

Tarih boyunca 7 dine mensupturlar.

1- KÖK-TENGRİ

2- SHA-MAN

3- BUDİZM

4- MANİHEİZM

5- MUSEVİLİK

6- HIRİSTİYANLIK

7- İSLAM

Proto- Türklerde din adamına Kam denir. Tanrı soyuttur ikinci derece kutsallaştırdıkları doğa parçaları tanrıya ek olarak alınır. Burda konuyu çok dikkatli düşünmek gerekmektedir doğa parçası tanrı olarak algılanmaz, tanrı her şeyin içinde görüşüdür bu. (Vahdet-i Vücut) Bu konuyu ülkemizde batı tarihçilerinin etkisinde kalarak onlardan beslenen kendini aydın olarak gören büyüklerimiz gerçek olan bu yorumu asla yapmaz.

GÖK-TANRI

YER–TANRI

GÜNEŞ-TANRI

AY-TANRI

GÖK-TANRI

Gök-Tanrı(Tengri) olarak adını, Altaylarda bilinen en eski sözcük olarak bize Hiung-Nu’lar(Hunlar) aktarmaktadır. Tanrıya “Gök” yakıştırması tanrının sadece kendilerine değil herkese hitap etmesinin sebebidir.

EVREN = EVİR = GALİLEO ‘dan yüzlerce yıl önce evrenin durmadan hareket ettiği düşüncesinin ilk önce TÜRK’ler tarafından ortaya koyulduğunun kanıtıdır. Diğer bir inanç sistemi olan Sha-man’lık;

SHA = Dişi

Man = Erkek

Dişiyle erkeğin uyumu anlamında olup hiç ölmeyecek bir felsefedir. Ünlü tarihci Heredot İskitler’den söz ederken Türk geleneklerindeki Sha-Man törenlerinden bahseder. Shaman’da Kamlar sadece erkek değil, bayanlarda olabilir.

Sha-Man Kamları “Ateş Dansı” yaparak ateş karşısında transa geçmeleri gelenekleşerek Türklerde “Ocak Kültü”nü oluşturmuştur. Bir çok inanç ve Töre davranışının kaynağı budur. Gökte Güneş, yerde ateş, evde ocak Türkler için kutsaldır.

Bilge Kağan Budizme ilgi duymuş ancak Tonyukuk’un dönemin savaş geleneklerine uymadığından dolayı vazgeçrilmiştir. Uygur Kağan’ı 1762 yılında “Maniheizm” inancını resmi din olarak kabul etmiştir. Mani yanlısı gruplar daha sonra Budist bölgelere yayılmış ve bir çoğu Budist olmuştur.

Hazar da bulunan Türkler, İbrani kaynaklarına göre VII yy. başında Yahudi dinini seçmişlerdir. Hazarlar İbraniler dışında Museviliği resmi din kabul eden tek devlettir. Ünlü tarihçi Arthur Koestler Avrupa’da bulunan sarışın mavi gözlü Yahudilerin Türk olduğunu ve Hazar’dan göç ettiğini kanıtlamıştır. Bununla birlikte, Avrupa’da İspanya göçmenlerine Sapharad Hazar kökenli olanlarına da Eskenazi denir.

Yine aynı çağda BOLKAR(Bulgar) Türkleri Slavlaşmış ve Hıristiyan olmuşlardır ve böylece dinler arasında bir sentez oluşmuş ve Ortodoks din yapısından tasavvufa yönelmiştir. Anadolu’da sufi geleneği oluşmuş, Alp-Erenler yaşamda hem düşünsel hemde mistik ve sosyal, siyasal etkilerde bulunmuşlardır. Anadolu’da oluşan bu kültürde saf bir kültürden bahsedemeyiz baskın olan daima kazanmıştır. Horosan erenleri Ortodoks islamcılığa karşısında, duyguya yer veren, aklı inancın önüne geçiren ve insanı amaç edinen bir tutum sergilemişlerdir.

Kaynak: neferkaminanu

Akay Kynyev (Kine) KİMDİR?


f149f2f419707d02cdd6065d0bff66cd

ALTAYLARDAN GELEN ŞAMANLARIN RUHANİ ÖNDERİ AKAY KİNEYEV:
“TÜRK BİRLİĞİNDEN KORKUYORLAR”

Altaylar’ın ruhani lideri ve Şamanların başı Akay Kynyev (Kine), “Türk ulusu birleştiği taktirde dünyanın her yerinde başköşeyi alacak. Gök Tanrı’nın bağlıları olarak tekrar dünyayı yöneteceğiz.”

Akay Kynyev (Kine) Altay’ın ruhani lideri ve Şamanlar’ın başıdır. Hem dini, hem de milli bir liderdir. Türk kültüründe tarih sayfalarında kalmış, unutulmaya yüz tutmuş bazı unsurların hatırlanması, yayılması ve yaşatılması için çalışmalar yapmaktadır. Bir işadamı olan Akay Kynyev (Kine); Altay’daki Altay Orda adlı bir derneğin de Başkanlığını yapmaktadır.

Türkiye’ye hoş geldiniz. Buraya geliş amacınızı bize anlatırmısınız?

Akay Kynyev (Kine) : İlk önce beni buraya davet eden Kültür ve Töre Derneği Başkanı Kemal Ermetin Bey’e teşekkür ederim. 1995 yılında Altay’ın ruhu gelip bana “Türk birliği için çalışmaya başla! Yolun Manas’ın, İlteriş Kağan’ın yoludur! dedi. Ben buraya Tanrı’nın isteği ile geldim. Ben buraya gelmeden önce Kırgızistan, Kazakistan, Başkurdistan, Tataristan ve İran’a gittim. Bu yolları Türkleri birleştirmek arzusu ile kat ettim. Bu uğurda boşa çaba harcamadığımı gördüm. Çünkü dolaştığım Türk illerindeki Türklerinde bu birleşme yolunda çabaladıklarını gördüm. Bu amaç doğrultusunda daha fazla emek vermem gerektiğine inandım.

Niye bu işe 1995 yılında başladınız?

Akay Kynyev (Kine): Ne yazık ki; Sovyetler Birliği zamanında bu birleşme çabaları tamamen yok olmuştu. Ben Altay’da kendi arkadaşlarımla Türk örf ve adetlerini canlandırmaya başladığım zaman, diğer Türk Devletlerine daha cesur bir şekilde gidebildim. Çünkü benim arkamda Altay vardı. Çünkü Altay’da Türk kültürünün canlanması ve dinimizin gelişmesi gerekliydi. Bunun için Altay beni koruyor. Altay bana güç veriyor.

Ruslar Türkler’in birleşmesinden mi korkuyor?

Akay Kynyev (Kine): Evet! İşte Ruslar bundan korkuyor! Türk ulusları birleştiği taktirde dünyanın her yerinde başköşeleri olacaklar. Gök Tanrı’nın bağlıları olarak tekrar dünyayı yöneteceğiz.

Sizin dediğinize göre; Ruslar 1.5 milyar Müslüman’ın birleşmesinden değil de, 250 milyon Türk’ün birleşmesinden mi korkuyor?

Akay Kynyev (Kine): Soruyu nasıl sorarsanız sorun, cevabım “Evet!” olacaktır. Çünkü, Ruslar’a göre Müslümanlık o kadar etkili değil! Çünkü Müslümanlık enternasyonal bir din. Her milletten insanlar Müslüman olabilir. Dolayısı ile bir Rus da Müslüman olabilir.
Ancak bizim “ Ak dinimiz milli bir din! Milli bir din olduğu için, Türkleri daha da güçlü kılar. Dünyayı yönetenleri daha da güçlü kılar. Dünyayı yönetenler de “ Eğer bu dine inananları eğer gördüğümüz yerde ezmezsek, biz Türkler’in karşısında tutunamayız, duramayız!” bu düşüncelerde sanırım. Olaya böyle baktığımızda Ruslar’ın da niye Müslümanlara değil de, Ak Din’e inananlara bu kadar baskı yaptıkları anlaşılır.

Sizin saçınızın uzunluğu dikkatimi çekti. Bunun dini inanışla bir paralelliği var mı?

Akay Kynyev (Kine): Türk erkeklerinin yanlardan kesik tepeden uzun ve örgülüdür. Kadınların saçları ise tamamen uzun ve örgülüdür. Saç Tanrı’ya bağlılığın sembolüdür.

AK DİN NEDİR?

Altaylar’ın “Ak Jang” Batılılar’ın “Burhanizm” dediği Ak Din, Türk halklarının eski inancı Şamanizm’in temelleri üzerine kurulmuş bir inanıştır. Dönemin Rus yönetiminin görüşüne göre Ak Din, Sibiryanın Türk uluslarını ortak bir ulusçuluk anlayışı ile birleşip Rusya’ya zarar vermeleri için yurt dışından desteklenen, Rusya’nın düşmanları tarafından tasarlanmış bir plandır. Bu yüzden Ruslar, bu din mensuplarına karşı büyük bir kovuşturma başladılar. Haddinden fazla şiddet kullanarak, kanlı bir şekilde Altay Türkleri’nin isyanını bastırdılar.
Ak Din mensuplarına verdikleri idam cezaları bile bu dinin günümüze kadar yaşamasını önleyemedi.

EFSANEVİ KURTARICI: OYRAT HAN!

Ak Din’in ilk önderi Çet Çelpen ve eşi Kule Ak ve evlatlık kızı Çugul Sarok Çandık ile Üst-kan kasabasından 20 kilometre uzaklıkta ki bir ormanlık bir bölgede yaşıyorlardı. 1904 yılının Nisan ayında Çet Çelpen ve onun 14 yaşındaki üvey kızı Çugul beyaz atı ve beyaz kıyafeti ile dolaşan bir suvarinin hayalini gördüler. Bunu çevredekilere anlattılar. Ak Burhan olarak adlandırılan bu hayalet süvari, efsanevi kurtarıcı Oyrat Han’ın geri döneceğinin habercisi olarak kabul edildi. Çet ve Çugul, yanlarına gelenlere bunun müjdesini verdiler. Ak Din’in ilkelerini öğretip nasihatte bulundular. O gün bu gündür, Ak Din’in mensupları efsanevi kurtarıcı Oyrat Han’ın bir gün ortaya çıkıp, dünyayı kurtaracağına inanıyorlar.

Chet-Chelpan_1905                                          Ak Din’in ilk önderi Çet Çelpen

Yeniçağ Gazetesi

Tengricilik ve Tengrizm


Tengricilik ya da Tengrizm tüm Türk ve Moğol halklarının, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki inancıydı. Tengri’ye ibadet etmenin yanında Animizm, Şamanizm, Totemizm ve atalara ibadet etmek bu inancın diğer ana hatlarını oluşturuyordu. Tengri, bugünkü Türkçe’deki Tanrı kelimesinin eski şeklidir.

Tengri kelimesi Köktürk yazıtlarında “gök, gök yüzü,” göğün rengi (maviliği) ve “tanrı” anlamlarında kullanılmıştır. Burkancı Uygur metinlerinde tanrı kelimesi, “ilâh, tanrı, Buda, Burkan, Efendi” anlamlarına gelmektedir. İslâmiyet sonrası dönemin başlangıcında “1.Allah, 2.İlâh” anlamında; daha sonra ise “1.ilâh 2.Allah” karşılığında kullanılmaya başlanmıştır.